Yağma Suçundan Nasıl Beraat Edi̇li̇r? | 2025 - Av. Muhammet Akdemi̇r
Buradasınız: Anasayfa / Blog
Yağma Suçundan Nasıl Beraat Edilir? | 2025 - Av. Muhammet Akdemir
Yağma Suçundan Nasıl Beraat Edilir? | 2025 - Av. Muhammet Akdemir

Yağma Suçundan Nasıl Beraat Edilir?

Yağma suçu, günlük hayatta "gasp" olarak da bilinen ve ciddi cezai yaptırımları olan bir suç türüdür. Peki bir kişi hakkında yağma suçundan dava açıldığında hangi durumlarda beraat kararı verilebilir? Bu sorunun yanıtını vermek için öncelikle yağma suçunun ne olduğunu anlamak gerekir.

Yağma Suçu Nedir?

Yağma suçu, Türk Ceza Kanunu'nun 148. maddesinde düzenlenen ve cebir veya tehdit kullanarak bir malın zorla alınması şeklinde tanımlanan suçtur. Basit bir ifadeyle, birinin malını tehdit ederek veya güç kullanarak almaktır.

Yağma suçunun oluşması için dört temel unsur bir arada bulunmalıdır:

Başkasına ait bir malın alınması: Suçun konusu her türlü taşınır mal olabilir. Para, cep telefonu, mücevher, çanta gibi eşyalar bu kapsamdadır.

Cebir veya tehdit kullanılması: "Parayı vermezsen seni bıçaklarım" demek tehdit, fiziksel güç kullanmak ise cebirdir.

Faydalanma kastının bulunması: Fail, aldığı maldan kendisi veya başkası için yarar sağlama amacında olmalıdır.

Nedensellik bağının varlığı: Kullanılan cebir veya tehdit ile malın alınması arasında doğrudan bir bağ bulunmalıdır.

Peki yağma suçu hırsızlıktan nasıl farklıdır? Temel fark, hırsızlıkta mal gizlice alınırken, yağmada açık bir şekilde cebir veya tehdit kullanılmasıdır.

 

Yağma Suçunda Beraat Koşulları

CMK 223/2 Maddesine Göre Beraat Halleri

Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223. maddesi, hangi durumlarda beraat kararı verileceğini açık bir şekilde belirtmiştir. Bu durumlar şunlardır:

Yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması: Eğer sanığın yaptığı davranış kanunda suç olarak düzenlenmemişse, o kişi hakkında beraat kararı verilir. Örneğin, kendi malını zorla geri alma durumunda bazen bu hal söz konusu olabilir.

Yüklenen suçun sanık tarafından işlenmediğinin sabit olması: Sanığın o tarihte başka bir yerde olduğunun kanıtlanması (alibi) veya suçu başka birinin işlediğinin kesin delillerle ortaya çıkması halinde beraat kararı verilir.

Failin kast veya taksirinin bulunmaması: Yağma suçu kasten işlenen bir suçtur. Sanığın kasıtlı hareket etmediğinin anlaşılması durumunda beraat kararı verilir.

Hukuka uygunluk nedeninin bulunması: Meşru savunma, zorunluluk hali gibi durumlar bu kapsamdadır.

Yüklenen suçun işlendiğinin sabit olmaması: Bu, en sık karşılaşılan beraat nedenidir. "Şüpheden sanık yararlanır" ilkesi gereği, suçun işlendiği konusunda makul şüphe varsa beraat kararı verilir.

 

Suçun Unsurlarının Oluşmaması Durumları

Dikkat edilmesi gereken nokta: Yağma suçu ancak tüm unsurları bir arada bulunduğunda oluşur. Bu unsurlardan birinin eksik olması, beraat kararı verilmesine neden olur.

Faydalanma kastının bulunmaması en önemli beraat nedenlerinden biridir. Örneğin, trafik kazası geçiren ve yakını ölüm riski altında bulunan bir kişinin, yoldan geçen birinden acil yardım çağrısı yapmak için cep telefonunu geçici olarak zorla alması durumunda faydalanma kastı yoktur.

Yargıtay'ın bir kararında bu durum şöyle açıklanmıştır:

"Bir babanın sigara içen on beş yaşındaki çocuğunun sağlığını gözetip tokat atarak sigara paketini elinden alması, psikolojik yahut sosyal gelişimi yönünden sakıncalı olabilecek video, resim ya da mesaj içeriklerini görmek amacıyla cep telefonu, bilgisayar veya taşınabilir bellek gibi eşyalarını zorla almasında ebeveynin eylemi çocuğunun menfaatini gözetmekten ibaret olup faydalanma kastı içermediğinden yağma suçu oluşmayacaktır."

Cebir veya tehdidin bulunmaması da beraat nedeni olabilir. Eğer mal, karşı tarafın rızasıyla veya herhangi bir zorlama olmaksızın alınmışsa, yağma suçundan söz edilemez.

 

Delil Yetersizliği ve Beraat

Şüpheden Sanık Yararlanır İlkesi

Ceza hukukunun en temel ilkelerinden biri "şüpheden sanık yararlanır" ilkesidir. Bu ne demektir? Sanığın suçlu olduğu konusunda kesin ve inandırıcı deliller yoksa, mahkeme beraat kararı vermek zorundadır.

Yağma suçlarında çoğunlukla tanık bulunmaz ve olay genellikle iki kişi arasında geçer. Bu durumda mağdurun beyanı önemli olmakla birlikte, tek başına mahkumiyet için yeterli değildir.

Yargıtay'ın konuyla ilgili bir kararı şu şekildedir:

"Sanığın yüklenen suçu kabul etmeyen istikrarlı beyanları, olay anını gören bir kamera kaydı ya da tanık olmaması ve yüklenen suçun işlendiğine dair müşteki beyanı dışında somut, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığının anlaşılması karşısında; 'Şüpheden sanık yararlanır' ilkesi gereği sanığın beraatine hükmedilmesi gerekir."

Mağdur Beyanının Tek Başına Yeterli Olmaması

Mağdur beyanları, yağma suçu davalarında önemli delil olmakla birlikte, mutlaka objektif delillerle desteklenmesi gerekir. Mağdurun çelişkili beyanlarda bulunması, olayı farklı şekillerde anlatması veya beyanlarının fiziki bulgularla örtüşmemesi beraat nedeni olabilir.

Dikkat edilmesi gereken nokta: Mahkemeler, mağdur beyanlarını değerlendirirken beyanın tutarlılığını, mantıklılığını ve diğer delillerle uyumluluğunu dikkate alır.

 

Hukuka Uygunluk Nedenleri

Bazen bir eylem suçun tüm unsurlarını taşımasına rağmen, hukuka uygun olduğu için fail cezalandırılmaz. Bu durumlar hukuka uygunluk nedenleri olarak adlandırılır.

Meşru Savunma

Meşru savunma, kişinin kendisine veya başkasına yöneltilen haksız saldırıyı def etmek için başvurduğu zorunlu eylemdir. Örneğin, saldırgan bir kişiden kendini korumak için o kişinin elindeki silahı zorla alması durumunda meşru savunma söz konusu olabilir.

Meşru savunmanın koşulları şunlardır:

  • Haksız bir saldırının bulunması
  • Saldırının hal hazırda devam etmesi
  • Savunmanın zorunlu olması
  • Savunma ile saldırı arasında orantı bulunması

 

Kanun Hükmünü Yerine Getirme

İcra memurlarının malları zorla alması, polis memurlarının suç aleti olarak kullanılan eşyalara el koyması gibi durumlar bu kapsamdadır. Kamu görevlilerinin yetkilerini kullanmaları halinde yağma suçu oluşmaz.

Hakkın Kullanılması ve İlgilinin Rızası

Mal sahibinin açık rızası varsa yağma suçu oluşmaz. Örneğin, arkadaşının telefonunu şaka yapmak için alacağını söyleyip izin isteyen ve arkadaşının "tamam al" dediği kişinin bu davranışı yağma suçu oluşturmaz.

 

Özel Durumlar ve Beraat Gerekçeleri

Hukuki İlişkiye Dayanan Alacağın Tahsili

TCK'nın 150. maddesi, gerçek bir alacağın tahsili amacıyla tehdit veya cebir kullanılması durumunda özel bir düzenleme getirmiştir. Bu durumda fail yağma suçundan değil, sadece tehdit veya yaralama suçundan cezalandırılır.

Ancak bu hükmün uygulanabilmesi için şu koşullar aranır:

  • Gerçek bir hukuki ilişkinin bulunması
  • Alacağın mevcudiyeti
  • Alacak ile kullanılan cebir/tehdit arasında orantı

Dikkat edilmesi gereken nokta: Alacak miktarından fazla para istenmesi veya sahte alacak iddiası halinde bu madde uygulanmaz.

 

Evlilik İçi Durumlar

Eşler arasında yaşanan olaylarda özel değerlendirmeler yapılır. Eşin kişisel malları (takılar, kişisel eşyalar) üzerinde diğer eşin hakkı bulunmaz. Bu nedenle eşinin kişisel takılarını zorla alan kişi yağma suçundan cezalandırılabilir.

Yargıtay'ın konuyla ilgili önemli bir kararı şöyledir:

"Suç tarihinde evli olup ortak konutta bulundukları sırada sanığın katılandan kolundaki 3 adet bilezik ile boynundaki altın kolyesini istediği, katılanın vermeyeceğini söylemesi üzerine sanığın boğazına sarılıp öldüreceğinden bahisle tehditle birlikte kolundaki 3 adet bileziği pense ile keserek ve boynundaki kolyeyi kopararak zorla aldığı olayda; ziynet eşyası katılanın mülkünde olup, katılan tarafından takı olarak kullanıldığı, sözü edilen takıların katılanın kişisel malı olduğu, bu nedenle 'edinilmiş mallara katılma rejimine' dayalı bir hukuki ilişkiden söz edilemeyeceği kabul edilmelidir."

Faydalanma Kastının Bulunmaması Durumları

Modern teknoloji çağında, özellikle cep telefonları konusunda ilginç davalar ortaya çıkmaktadır. Sevgilinin telefon kayıtlarını kontrol etmek için telefonunu zorla alıp daha sonra iade etmek yağma suçu oluşturur mu?

Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun önemli bir kararı bu konuya açıklık getirmiştir:

"Sanığın olay tarihinde, iki yıldır birlikte olduğu mağdurenin başka bir kişiyle ilişkisi olduğunu düşünerek mağdurenin cep telefonunu arama kayıtlarına bakabilmek amacıyla aldığı olayda, yağma suçunun oluşması için suça konu malın sahiplenme kastıyla alınmasının şart olmadığı, yararlanmanın sadece ekonomik menfaati değil aynı zamanda bilgi edinmeyi de kapsadığı kabul edilmelidir."

Ancak bazı özel durumlarda faydalanma kastının bulunmadığı kabul edilebilir. Bunlar genellikle:

  • Acil durumlarda hayat kurtarma amaçlı almalar
  • Ebeveynin çocuğun menfaatini gözetmesi
  • Geçici kullanım amacıyla yapılan ve derhal iade edilen almalar

 

Savunma Stratejileri

Ön İnceleme Aşamasında Savunma

Soruşturma aşaması, davanın gidişatını belirleyen kritik aşamadır. Bu aşamada verilecek ifadeler son derece önemlidir. Şüpheli, ifade verirken şu noktalara dikkat etmelidir:

Olayı olduğu gibi anlatmak: Yalan beyanda bulunmak yerine gerçekleri söylemek daha doğrudur. Çelişkili beyanlar mahkumiyet riskini artırır.

Kastının ne olduğunu açıklamak: Eğer faydalanma kastı yoksa veya başka bir amaç varsa bunu net şekilde belirtmek gerekir.

Meşru gerekçeleri sunmak: Meşru savunma, zorunluluk hali gibi durumlar varsa bunları detaylı şekilde anlatmak önemlidir.

 

Kovuşturma Aşamasında Savunma Taktikleri

Dava aşamasında etkili savunma yapılması beraat şansını artırır. Bu aşamada dikkat edilecek hususlar:

Delillerin incelenmesi: Savcılık dosyasındaki tüm deliller detaylı şekilde incelenmeli, eksiklikler tespit edilmelidir.

Tanık dinletilmesi: Sanık lehine tanık varsa mutlaka dinletilmelidir. Özellikle olay anındaki durumu açıklayabilecek tanıklar önemlidir.

Bilirkişi raporu talepleri: Gerekli durumlarda bilirkişi raporu talep edilmelidir. Özellikle yaralama varsa adli tıp raporu, olay yeri incelemesi gerekiyorsa bilirkişi incelemesi önemlidir.

Dikkat edilmesi gereken nokta: Savunma hazırlanırken alternatif senaryolar da değerlendirilmelidir. Yağma suçu sabit olmasa bile başka bir suç oluşup oluşmadığı düşünülmelidir.

 

Temyiz ve İstinaf Aşamasında Beraat Talepleri

İlk derece mahkemesinin mahkumiyet kararı vermesi halinde kanun yollarına başvurulması mümkündür. Bu aşamada:

Hukuki hatalar: İlk derece mahkemesinin hukuki değerlendirmelerindeki hatalar üst mahkemeye taşınmalıdır.

Delil değerlendirme hataları: Mahkemenin delilleri yanlış değerlendirmesi durumunda bu durum temyiz dilekçesinde belirtilmelidir.

Yargıtay içtihatları: Benzer olaylarla ilgili Yargıtay kararları savunmada kullanılmalıdır.

 

Yargıtay İçtihatları ve Beraat Kararları

Delil Yetersizliği Nedeniyle Beraat Kararları

Yargıtay, delil yetersizliği nedeniyle verilen beraat kararlarında tutarlı bir yaklaşım sergilemektedir. Özellikle objektif delillerin bulunmadığı davalarında beraat kararı verilmesi gerektiğini vurgulamaktadır.

Faydalanma Kastı İle İlgili Kararlar

Yargıtay'ın faydalanma kastı konusundaki kararları çok önemlidir. Özellikle modern yaşamda sık karşılaşılan durumlarla ilgili kritik kararlar vermiştir:

Kokoreç parasını ödememe olayı: Bir kişinin kokoreç yedikten sonra parasını ödemeyip kaçması durumunda, ödememe anında cebir veya tehdit kullanılmadığı için yağma suçu oluşmayacağına karar verilmiştir.

Sevgili ilişkisinde telefon alma: Eski sevgilinin cep telefonunda bulunan ortak fotoğrafları silmek amacıyla telefonu zorla alıp daha sonra iade etmesi durumunda faydalanma kastının varlığı kabul edilmiştir.

 

Hukuka Uygunluk Nedenleri İle Beraat

Meşru savunma kapsamında verilen beraat kararları genellikle somut olay değerlendirmesi yapılarak verilmektedir. Her olayın kendi özelinde değerlendirilmesi gerekir.

 

Beraat Sonrası Hukuki Durumlar

Adli Sicile Etkileri

Beraat kararı, adli sicile işlenmez. Bu da sanığın masumiyet karinesinin korunduğu anlamına gelir. Beraat eden kişi hukuki açıdan hiç yargılanmamış gibi sayılır.

Tazminat Hakları

Haksız yere yargılanan kişiler, maddi ve manevi tazminat talep edebilir. Özellikle tutuklu olarak yargılanan ve beraat eden kişilerin bu hakları daha geniştir.

 

Sonuç ve Öneriler

Yağma suçundan beraat etmek için sistematik bir yaklaşım gereklidir. Suçun unsurlarının detaylı incelenmesi, delillerin objektif değerlendirilmesi ve hukuka uygunluk nedenlerinin araştırılması bu sürecin temel adımlarıdır.

En önemli nokta, her olayın kendi özelinde değerlendirilmesi gerektiğidir. Standart kalıplar yerine somut olay analizi yapılmalı, savunma buna göre şekillendirilmelidir.

Yağma suçu ciddi cezai yaptırımları olan bir suç türüdür. Bu nedenle böyle bir suçla karşılaştığınızda mutlaka deneyimli bir ceza avukatından yardım almanız önerilir. Erken aşamada doğru savunma stratejisi belirlemek, beraat şansınızı önemli ölçüde artıracaktır.

Son olarak unutulmamalıdır ki, ceza adaleti sisteminin amacı hem toplumu korumak hem de masum kişilerin cezalandırılmasını önlemektir. "Şüpheden sanık yararlanır" ilkesi, bu dengenin en önemli güvencesidir.

 

 

Akdemir Hukuk Bürosu

Daha detaylı bilgi almak ve hukuki danışmanlık için İstanbul Kartal/Soğanlık'ta bulunan Akdemir Hukuk Bürosu'nu ziyaret edebilir veya 0 505 589 86 36 numaralı telefondan iletişime geçebilirsiniz. Ceza Hukuku alanında uzman büromuz, sizlere hukuki destek sağlamaya hazırdır.

 

Avukat Muhammet Akdemir Kimdir?

  • Akdemir Hukuk Bürosu kurucumuz Muhammet Akdemir Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olmuştur.
  • 2011 yılında Patent Vekili Ruhsatnamesi almıştır.
  • 2013 yılında Avukatlık Ruhsatnamesini almıştır.
  • Aynı yıl Iğdır Ticaret İl Müdürlüğünde Tüketici hakem heyetinde raportör olarak göreve başlamıştır.
  • 2014 Yılında Ticaret Bakanlığı merkez kadrosunda Avukat olarak atanmıştır.
  • 2 yıllık Kurum Avukatlığı görevinden sonra 2016 yılında Hakim Stajyer olarak İstanbul Anadolu Adliyesinde görev yapmıştır.
  • 2017 yılından beri serbest Avukatlık yapmaktadır.

 

Detaylı Bilgi İçin Hemen Bizi Arayın

WhatsApp İletişim

0 505 589 86 36